Bin 450 metre rakımda yarığa sıkışan ve 3 gündür çıkamayan oğlak için dağları deldiler

Bin 450 metre rakımda yarığa sıkışan ve 3 gündür çıkamayan oğlak için dağları deldiler

Antalya?nın Gazipaşa ilçesine bağlı bin 450 rakımlı Karatepe Yaylası?nda görülmeye değer bir hayvan kurtarma çalışması yapıldı.

Gazipaşa ilçesinde 3 gün önce kayalıklar arasında gezinirken içine girdiği yarıktan çıkamayan oğlak tüm yayla halkını seferber etti. Keçinin sahibi Furkan Çağlayan ve keçiye bakan kardeşi Hamza Çağlayan 3 gün boyunca keçiyi kurtarmak için çaba sarfetti ancak başarılı olamadı. Bunun üzerine Furkan Çağlayan Gazipaşa Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi amcası Şevki Çağlayan?ı arayarak yardım istedi.

Durumdan haberdar olur olmaz çare arayan Şevki Çağlayan, Gazipaşa Belediyesinden tır, Gazipaşa Ziraat Odası Başkanlığından da kepçe istedi. Bin 450 rakımlı Karatepe Yaylası?na çıkan kepçe, oğlağın sıkıştığı kayalıklara ulaşmak için 1.5 saat yol açma çalışması yaptı. Kayalıklara ulaşan kepçe keçi yavrusunu sıkıştığı yerden kurtarmak için hummalı bir çalışmaya başladı.

Kepçe ile oğlak kurtarma çalışmasının başlamasına vesile olan Şevki Çağlayan, ağabeyi Nursal Çağlayan?ın kendisini arayıp oğlağının yarığa düştüğünü söylemesiyle harekete geçtiğini söyledi. AFAT, AKUT, İtfaiye gibi kurumları arayarak önce bilgi aldığını söyleyen Çağlayan, ?Daha sonra Gazipaşa Belediyesinden tır, Ziraat Odasından kepçeyi aldık. Gece yarısı bozuk olan kepçeyi tamir ettirip bize verdiler. 4 saat önce çalışmalara başladık, inşallah bu oğlağı sağ sağlim kurtaracağız. Onun için tüm köylülerimiz burda heyecanla bekliyor? dedi.

Kepçe operatörü Devran Mercan, çok zorlu şartlarda yarığa sıkışan kuzuyu kurtarmak için yaklaşık 4-5 saattir çalıştıklarını belirterek, ?Gördüğünüz gibi taşların üzerinden makineyi buraya indirip yollar açarak yarığa ulaştık, kuzuyu kurtarmaya çalışıyoruz? diye konuştu.

Çalışmaları yakından takip eden yayla sakinlerinden Nevzat Tuncer ise ?Eskiden adam taşın altında kalmış deselerdi, ?geç hele? derlerdi. Şimdi oğlak için yapılan bu çalışma beni duygulandırdı? şeklinde konuştu.

Oğlağın sahibi Furkan Çağlayan da oğlağın bu kayalıkta acı çekerek ölmesine razı olmadıklarını belirterek, ?3 gün önce Gazipaşa?dan geldim, oğlak kuyunun içine düşmüş. Kurtarmaya çalıştık ama başaramadık. Bunun üzerine Şevki Çağlayan?ı aradık. ?El yordamıyla yapacak bir şeyimiz kalmadı, kepçe getirebilir miyiz?? dedik. Kendisi de buraya kepçe getirdi. Herkes bekliyor çıkmasını, çünkü bir can bu. Biz ellemezsek 10-15 gün içinde ölecek. Kimse bura razı değil. Umutluyuz kurtaracağız? dedi.

Karanlık çöktükten sonra da devam eden kurtarma çalışması zaman zaman durdu. Şevki Çağlayan ve beraberindekiler nasıl bir çalışma yapılması yönünde istişare yaptı. Yarığın ağzı genişletildikten sonra el feneriyle yarığın içini kontrol eden Çağlayan, içeride oğlağın kıpırdadığını gördü. Kepçeyle daha fazla çalışma yapılamayacağından oğlağı çağırması için annesi yarığın ağzına getirildi ve içeriye yem döküldü. Annesi ve oğlak bir süre karşılıklı meleştikten sonra yavru keçi yarığın ağzında belirdi.

 

Oğlağı sevinç çığlıkları arasında kucağına alan Şevki Çağlayan, ?Şu an çok heyecanlıyım. Dün akşam bu oğlağın burada karanlıkta kaldığını bildiğim için uyuyamadım. Burada bizimle olan herkese teşekkür ediyorum. Buraya kadar kazdık, taşları çıkardık. Kendisi çıktı geldi. Cenabı Allah canlı cansız bütün yarattıklarını insanların emrine sunmuş. Onun için mücadele ettik. Bu zavallıyı kurtardığımız için çok mutluyum? dedi.

Oğlağa bakan Hamza Çağlayan ise yavru keçiyi bir an olsun kucağından indirmedi. Oğlağına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Hamza, ?3 gündür içerdeydi. Buraya kadar kazdılar, kendisi çıktı. Bunun için çok mutluyum. Herkese teşekkür ederim? diye konuştu.

Hamza?nın babası Nursal Çağlayan, oğlağın kurtulmasıyla göz yaşlarını tutamadı. Duygulanan Çağlayan, ?Burada konu oğlağın değeri değil, bir canlı olması. 3 gündür uğraşıyoruz, Kepçe ile de 5-6 saat uğraştık, sonuca ulaştık. Hepiniz çok sağ olun? dedi.

Sağ salim kurtarılan keçi, ağıla annesinin yanına götürüldü.