YILMAZ’IN MUHTARLARDAN TALEPLERİ ŞAŞKINLIK YARATTI

YILMAZ’IN MUHTARLARDAN TALEPLERİ ŞAŞKINLIK YARATTI

Belediye Başkanı Yılmaz, muhtarlarla bir araya geldi. Toplantıda sel felaketinde yaptıkları çalışmaları anlatan Yılmaz, muhtarlardan beklentilerini sıralarken kullandığı cümleler şaşkınlık yarattı.

GAZİPAŞA Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, göreve geldikten sonra ikinci kez muhtarlarla bir araya geldi. Belediye Kültür Merkezinde gerçekleşen toplantıda Belediye Başkan Yardımcıları ve birim amirleri de hazır bulundu.  

Toplantıda konuşan Başkan Yılmaz, ”Muhtarlar bizim mahallelerdeki gözümüz kulağımız. Bu yüzden sizlerle istişare etmek istedim” dedi.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketinde yapılan çalışmalar hakkında muhtarlara bilgi veren Başkan Yılmaz, “10 yılda böyle bir yağış görülmedi. 1 ayda yağan yağmur 1 günde ilçemize düştü. Bu Allah'ın verdiği bir şey. DSİ'yi suçladı diye bir algı oluştu. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Bir gerçeği anlatıyoruz. DSİ'den greyder istedik. ‘Bugün gelecek, yarın gelecek’ dendi, gelmedi. Buna rağmen ben belediyenin imkanlarıyla kepçe ve kamyon kiraladım, bütün dereleri temizledik. Ancak yine de bu felaketten kurtulamadık. Altyapımız yetersiz kaldı. Selin neden olduğu olaylardan biri de vatandaşların ihmali. Sera atıklarını hendeklere, derelere atıyor vatandaşımız. Sera atığı olan üreticimiz bizi arayıp talepte bulunursa biz gider sera atıklarını alırız” dedi.

“BİZİM PLANLAMAMIZA ANLAYIŞ GÖSTERİN”

Muhtarlardan beklentilerini sıralayan Yılmaz, muhtarların sürekli olarak “Bize gelin” talebinin işleri zora soktuğunu söyledi. Her yere yetişmeye çalıştıklarını belirten Yılmaz, “Sıra dahilinde çalışıyoruz biz. Önceliğimiz şu: Birincisi herşeyden önce bütün yollar açık olsun istiyoruz. İkincisi iş yaparken bir gün İnal'da, bir gün Çığlık'ta, bir gün Yeniköy'de çalışalım olsun istemiyoruz. Bu bize hem zaman kaybettiriyor hem bir ekstra mazot giderine sebep oluyor. Biz istiyoruz ki bu mahallemizin ihtiyaçlarını not edelim, o mahalleye gittiğimizde bütün ekibimizle gidelim. O köyde yapılabilecek ne varsa yapalım çıkalım istiyorum. Bazı serzenişler duyuyorum. Buna gerek yok. Hakikaten bütün köylere yetişmeye çalışıyoruz. Kış mevsiminde hava şartalarını da düşünerek daha çok merkeze yakın yerlerde çalışmayı tercih ediyoruz. Bahar ve yazın yüksek yerlerde çalışalım istiyorum. Tabi acil bir vaka varsa yazı kışı yok. Yol kapalıysa yağmurda da gidip açarız. Sizlerin ısrarla 'Bize gel bize gel' demesi aslında çalışma yaptığımız mahalleye haksızlık oluyor. Ya da bir günde bitecek iş varken sizlerin tutup orada iş makinelerimizin 2 gün kalmasını istemeniz öbür tarafta işin aksaması anlamına geliyor. Herkes haliyle kendi mahallesini düşünüyor ama ben 53 mahalleyi düşünmek zorundayım. Sizlerden ricam bize biraz yardımcı olun. Gelin ihtiyaçlarınızı Muhtarlar Müdürlüğüne bildirin, Fen İşlerine bildirin, Whatsupp hattına bildirin ama bizim yaptığımız planlamalara da biraz anlayışlı olalım” diye konuştu.

“KÜÇÜK İŞLER İÇİN KÖYLÜLERİ DEVREYE SOKALIM”

Muhtarlardan “Büz tıkandı, gelin” şeklinde küçük taleplerin maliyeti arttırdığını söyleyen Yılmaz, “Bir de küçük işler için ya da çok basit işler için bazen çağrılar olduğunu görüyorum. Ben de köy çocuğuyum arkadaşlar. ‘Büz tıkandı yetişin’ deniyor. Kepçe gidiyor bakıp geri dönüyorlar. Yazıktır bu masrafa. 2 kişinin itebileceği bir taş için bir kepçe çağırmak hem bir maliyettir hem de o kepçenin başka yerde yapacağı işe mani olmaktır. Gerçekten de kepçeye veya greydere ihtiyaç varsa çağıralım. Küçük işler için ne olur biraz anlayışlı olalım. Köylüleri de devreye sokalım. Sonuçta hepimiz bir amaç için o köydeyiz. Biz o köye giderken bir başka işi bırakmak zorunda kalıyoruz. Değsin yani o köye gittiğimize” dedi.

“VATANDAŞLARLA EKİPLERİMİZİ YÜZGÖZ ETMEYİN”

Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşla bizim ekiplerimizi yüzgöz etmeyin. Çünkü bizim personelimizin içinde anlayışlı olan vardır, olmayan vardır. Vatandaş küfrediyor, bizimki de cevap veriyor. Ortam geriliyor. Mümkün olduğunca siz vatandaşla bizim personel arasında köprü olun, yardımcı olun. Biz zeytin dalı kesildi diye bana bile küfür yazanlar oluyor. Mümkün mertebe vatandaşlarla bizim ekiplerimizi yüzgöz etmeyelim.

“HİÇBİR SIKINTIMIZ YOK”

Belediyemizin hiçbir sıkıntısı yok, hiç endişeniz olmasın. Her köye her mahalleye gideceğiz. Dediğim gibi bu bir sıra ile olur. Ben 53 mahalleye birer hafta gitmiş olsam 53 hafta yapar. Bu da bir yıl yapar. Sizden anlayış bekliyorum. Çok acil olanları anında çözeriz ama ufak tefek şeylere sabredecez, geldiğimizde onların hepsini yapacağız. Şuanda bildiğim kadarıyla Gürçam'da ve Kahyalar'da kapalı 2 yol var. Bunun farkındayız. Ancak çok yağmur yağdı, yollar göçtü. Sadece yollar kapanmadı, muz bahçeleri de göçtü. İnanılmaz bir kepçe talebi var şuanda. Kepçe bulamıyoruz. Her kepçe her yolu açamıyor. Paletli kepçe olması gerekiyor. Dolayısıyla bizim elimizde büyük kepçelerden yok. Kiralamak durumunda kalıyoruz, kiralayacak kepçe bulamıyoruz. 2 yol var kapalı olan. Onları da en kısa sürede açacağız.

“4 BELEDİYE DESTEK VERİYOR”

Konyaaltı, Muratpaşa, Alanya ve Büyükşehir Belediyelerinden yardımlar alıyoruz. Görüyorsunuz kamyonları, kepçeleri. Üzerlerinden yazıları okuyorsunuz. Sağolsunlar bizi yanlız bırakmadılar. Aylardır bu süreçte bu belediyelerin iş makineleri çalışıyor. Telefonla gönderiyorlar. Teşekkür ediyorum başkanların hepsine. İhtiyacımız olursa diğer belediyeleri de ararım. Onlardan da alabileceğimi biliyorum. Ancak çok da gerekli değil çünkü takip edemezsin. Diğer belediyelerden de destek almadığımızı sanmayın. Fazlasıyla destek alıyoruz. Cumhuriyet Halk Partili olsun olmasın tüm belediyelerimiz 'yardım istiyorsanız yardıma hazırız' demişlerdir. İş makinesi konusunda Gazipaşa'mızın bir sıkıntısı yok ama ileride ekonomimiz düzeldikçe bizler de daha büyük kepçeler alacağız. Almak zorundayız çünkü coğrafi şartlarımız her zaman bize bu tür işlerin çıkmasına sebep oluyor.

“DERNEKLERİ TEKE DÜŞÜRÜN, BENİM ODAYI VERİN”

2 tane Muhtarlar Derneğimiz var. Ben sabırla bire inmesini bekliyorum. Bu odalardan bir tanesi bana lazım. Yeni servisler açacağım, benim belediyede oturtacak yerim yok. Yeni elemanlar alıyoruz, yeni servisler açıyoruz. Vatandaşa daha iyi hizmet etmek için eski pazar yerinin oradaki tek katlı binaya ihtiyacım var. İş hanı içerisinde muhtarlara ayırdığımız bir yer var. Üzerini de bir güzel yaptırdık. Ben rica ediyorum muhtarlar derneğini teke indirelim ve benim o odayı verin, ben de size ödül olarak bir sekreter sözü veriyorum.”